Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biz...

Mekânsızız biz. Zamansızız. Sınırsızız. Sonsuza oynuyoruz, ve sonsuzluğa... Çünkü hepsinden münezzeh olana ve O’ndan gelecek olana; her gelenin O’ndan olduğuna inananlarız biz. İstanbul’dan Kudüs’e, Kudüs’ten Mekke’ye-Medine’ye yol olur bizim dualarımız. Bütün coğrafyalardan geçip Ortadoğu’ya yol bulur. İstanbul’dan Amed’e, Halep’e, Şam’a, Bağdat’a, Ramallah’a, Hartum’a, Trablus’a...  Ve bizim yer yüzü anlayışımız asırlara da meydan okuduğundan İbrahimlerle, İsmaillerle de selamlaşır öyle geçip gider. Ömerleri, Selahaddinleri, Fatihleri selamlar öyle geçer. Zamansız ve sınırsız olduğumuzdan asırlara meydan okuyoruz biz. Mağaraların sahibine imanla, Ashab-ı Kehf’in yanında mağaraya sığınanlarız. Firavun’a karşı Musa ile olabilenleriz ve İbrahim ile birlikte Nemrut’a karşı koyabilenleriz. Herkes iftiralar ederken Meryem’in yanında olabilenleriz. Yasirlerin, Sümeyyelerin onurlu direnişlerinde biz de yanlarındaydık aynı sevdayla. Aynı sevdayla yerlerin ve göklerin sahibinin adını haykı...

...olmalı

Yüreğimize yakîn ile doldurduğumuz imanımız olmalı. Her alanını müslümanca yaşadığımız hayatlarımız... Hannece adayışlarımız... Meryemce adanışlarımız... İbrahim gibi asil, dimdik duruşlarımız... İsmailce teslim oluşlarımız... Vazgeçemem dediğimiz sevdalarımız... Allah için olan sevdalarımız ve yalnızca Allah için vedalarımız... Cihad gibi, şehadet gibi tutkularımız... Sonu cennet olacak koşturmalarımız... Hiç bitmeyen heyecanlarımız... Samimi çabalarımız... Melekleri şahit kılan samimiyetimiz... İzzetli mücadelelerimiz... Haklı direnişlerimiz... Hakiki kıyamlarımız... Değişmeyen ilkelerimiz... İlkeli duruşlarımız... Mü’mince vakarımız... Kur’anî ahlakımız... Dosdoğru namazlarımız... Allahuekber nidalarımız... Arz ettiğimiz istiğfarlarımız... Her şeyiyle kutsal bir davamız... Dertlerimize deva yoldaşlarımız... Kardeşlik hukuku bilen imanımız... Hakkın tarafında olan haykırışlarımız... Yürek sızılarımız... Gönülden kopan çığlıklarımız... Karanlıklara sakladığımız hıçkırıklarımız... Mazl...

"Bedir'de nasılsak yine öyleyiz! Hayber'de nasılsak öyleyiz!"

“Firavun, toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı. Biz ise, yeryüzünde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları imamlar-önderler yapmak ve mirasçılar/mukaddes topraklara vârisler kılmak istiyoruz.” Kasas/4-5 “Siz, insanlık için çıkarılmış en ha yırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız.” Âl-i imran/110 Yeryüzünde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak isteyen, onları imam, önder yapmak, mirasçı, varis kılmak isteyen Rabbimizin adıyla... İyiliği emredip kötülükten men etmemizi ve böylelikle insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet olmamızı öğütleyen Rabbimizin adıyla... Kurtuluşun 14 asır sonrasında coğrafyamıza kasteden cetvellere, yapay hudutlara rağmen, daha evvelinde gözünü çoktan üzerimize dikmiş bütün emperyalistlere rağmen, ekonomiyle, ideolojiyle, çağdaşlık söylemleriyle nesillerimize uza...

Rahman Nizami'ye...

Ve bitti... Bir hayat daha bitti. Rahman Nizami için bu dünya bitti;  ölüm sırası bir kişi daha yaklaştı bize...  Sona değil başlangıca bir adım daha... Ölerek dirilmeye bir adım daha... Dirilişe bir adım...  Bir kişi daha yaklaştı sıra bize ve bir kez daha, sahip çıkamayışımız, zulme karşı duramayışımız bir eksi daha kondurdu hanemize. Biz yaşayamadığımız sistemimizle, hayalimizde bile yaşatamadığımız düzenimizle zalimin eline, emrine bakar olmuş mü’minler... Namertten merhamet bekler olmuş bizler... Bizim müslümanlığımız yalnızca yaşantıya bir türlü dökülememiş bir düşünce... Bizim Müslümanlığımız bazen tekrarlanıp duran birkaç hece, bazen çoğu zaman geçiştiriliveren bir iki secde... Biz kendimize gelmedikçe bu ümmet daha nice savrulmuşluklar yaşayacak. Biz ses çıkarmadıkça daha nice darağaçları kurulacak. Biz göz yumdukça daha nice esaretler yaşanacak. Biz engel olmadıkça Ege’de daha nice Aylan’lar boğulacak. Biz dik durmadıkça Ortadoğu yine bombalanacak, çocuklar yine...

Biz Ümmetiz! Halep...

Allahumme'nsuril mücahidîne fi Suriye, Allahumme'nsuril mücahidîne fi Filistin,  Allahumme'nsuril mücahidîne fi Afganistan,  Allahumme'nsuril mücahidîne fi Irak, Allahumme'nsuril mücahidîne fi kûlli mekan...  Allahumme tekabbel cihadehum. Allahumme tekabbel şühadaehum. Allahumme tekabbel duai. ... Halep! Nasıl söyleriz seni unuttuğumuzu, görmezden geldiğimizi ve şimdi nasıl medyanın eline oyuncak olup adını söyler olduğumuzu... Şimdi nasıl konuşuruz seninle... Nasıl itiraf ederiz kıyamsızlığımızı, duasızlığımızı... Şimdi bize 'Halep' dedirtiyorlar, bakma; işkencelerinin suç ortaklarının, zulümlerinin yandaşlarının oyununa geliyoruz. Şimdi bize 'Halep' dedirtiyorlar; hangi gündemi değiştirmek için, hangi yalanın üzerini örtmek, hangi pisliği örtbas etmek için kim bilir... Ya da kim bilir hangi karanlık plan için... 'Halep' diyoruz şimdi, bakma; inanma bize. Biz çoktan kaybettik seni de safımızı da imtihanımızı da... ... Bilmiyorlar Halep! Bilm...

'1 Mayıs'a dair...

Mazlumun, masumun, yoksulun gözünün yaşına bakılmadan hayata geçirilen neoliberal politikalar kabul edilemez! Rızık temini için emeğiyle, alın teriyle çalışan işçilerin kaderinin holdinglerin, taşeron şirketlerin keyfiyetine bırakılması kabul edilemez! Maden işçilerinin, inşaat işçilerinin ölümlerinin, patronların, para babalarının, sermaye sahiplerinin inisiyatifine bırakıldığı düzen kabul edile mez! Köleleştirdiği işçilerle haksız kazanç elde eden taşeron şirketlerle birilerinin köşeyi dönmesi ve bütün bu olanın bitenin meşru görülmesi kabul edilemez! Nasıl insanı köleleştiren, zengini daha zengin, yoksulu da daha yoksul yapan kapitalist sistem ve ellerine aldıkları sermaye ile yeryüzünü kendi çiftlikleri haline getirme gayretinde olan, bütün dünyaya hâkim olsa da doymayacak olan aç gözlü kapitalistler kabul edilemez ise, komünizmin proletarya diktatörlüğü iddiaları ve ayakları yere basmayan eşitlik anlayışı da kabul edilemez! Ve sözde faizsiz, kar payı kılıflı finans kuruluşla...