Allahumme'nsuril mücahidîne fi Suriye,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi Filistin,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi Afganistan,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi Irak,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi kûlli mekan...
Allahumme tekabbel cihadehum.
Allahumme tekabbel şühadaehum.
Allahumme tekabbel duai.
...

Halep!
Nasıl söyleriz seni unuttuğumuzu, görmezden geldiğimizi ve şimdi nasıl medyanın eline oyuncak olup adını söyler olduğumuzu...
Şimdi nasıl konuşuruz seninle... Nasıl itiraf ederiz kıyamsızlığımızı, duasızlığımızı...
Şimdi bize 'Halep' dedirtiyorlar, bakma; işkencelerinin suç ortaklarının, zulümlerinin yandaşlarının oyununa geliyoruz.
Şimdi bize 'Halep' dedirtiyorlar; hangi gündemi değiştirmek için, hangi yalanın üzerini örtmek, hangi pisliği örtbas etmek için kim bilir... Ya da kim bilir hangi karanlık plan için...
'Halep' diyoruz şimdi, bakma; inanma bize.
Biz çoktan kaybettik seni de safımızı da imtihanımızı da...
...
Bilmiyorlar Halep!
Bilmiyorlar, yıllardır ağlıyor senin çocukların. Yıllardır ölüyor. Yılladır katlediliyor senin Müslümanların. Yıllardır sürüyor işkencelerin, hapishanelerin, zulümlerin, zindanların... Nicedir duman duman yangınların....
Bilmiyorlar Halep!
Yavrusunu çoktan yitirdi Halepli anneler.
Baba demeyi çoktan unuttu Halepli çocuklar.
Feryatlar, hıçkırıklar enkazlara karıştı çoktandır...
Ve bilmiyorlar ey Halep!
Hayali olmayan çocuk ne demek anlayamıyorlar.
Gözleri babasının katline şahit olan çocukları hiçbir psikoloğun iyi edemeyeceğini bilmiyorlar.
Bakma şimdi sosyal medya paylaşımlarımıza Ey Halep!
Sessiz sedasız günlerimiz, umarsız telaşelerimiz, anlamsız uğraşlarımız sürüp gidiyor. Monoton, sıradan hayatlarımız sürüyor.
Siz, bizim ancak medyaya düşünce aklımıza gelen kardeşlerimiz! Siz, bir başka coğrafyada terk edilmiş kardeşliğimiz!
Ancak cesetlerine bakınca, ölülerini görünce sağanak olabilen gözlerimiz... Da/yanmayan yüreğimiz, ürpermeyen kalbimiz...
Ki, biz... Bir bedenin azaları gibi... (!)
Ki, biz... Kardeşleriniziz... (!)
Biz ümmetiz... (!)
...
Selam! Halep, Şam, Beyrut, Kudüs, Gazze, Cezayir...
Selamlardayız
ve dualarda...
Allah'a emanetsiniz!
Öfkeniz, feryatlarınız, yakarışlarınız, kıyamlarınız Allah'a emanet...
Kadınlarınız, çocuklarınız, sokaklarınız Allah'a emanet...
Direnişleriniz, mücahidleriniz Allah'a emanet...
Allahumme'nsuril mücahidîne fi Filistin,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi Afganistan,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi Irak,
Allahumme'nsuril mücahidîne fi kûlli mekan...
Allahumme tekabbel cihadehum.
Allahumme tekabbel şühadaehum.
Allahumme tekabbel duai.
...

Halep!
Nasıl söyleriz seni unuttuğumuzu, görmezden geldiğimizi ve şimdi nasıl medyanın eline oyuncak olup adını söyler olduğumuzu...
Şimdi nasıl konuşuruz seninle... Nasıl itiraf ederiz kıyamsızlığımızı, duasızlığımızı...
Şimdi bize 'Halep' dedirtiyorlar, bakma; işkencelerinin suç ortaklarının, zulümlerinin yandaşlarının oyununa geliyoruz.
Şimdi bize 'Halep' dedirtiyorlar; hangi gündemi değiştirmek için, hangi yalanın üzerini örtmek, hangi pisliği örtbas etmek için kim bilir... Ya da kim bilir hangi karanlık plan için...
'Halep' diyoruz şimdi, bakma; inanma bize.
Biz çoktan kaybettik seni de safımızı da imtihanımızı da...
...
Bilmiyorlar Halep!
Bilmiyorlar, yıllardır ağlıyor senin çocukların. Yıllardır ölüyor. Yılladır katlediliyor senin Müslümanların. Yıllardır sürüyor işkencelerin, hapishanelerin, zulümlerin, zindanların... Nicedir duman duman yangınların....
Bilmiyorlar Halep!
Yavrusunu çoktan yitirdi Halepli anneler.
Baba demeyi çoktan unuttu Halepli çocuklar.
Feryatlar, hıçkırıklar enkazlara karıştı çoktandır...
Ve bilmiyorlar ey Halep!
Hayali olmayan çocuk ne demek anlayamıyorlar.
Gözleri babasının katline şahit olan çocukları hiçbir psikoloğun iyi edemeyeceğini bilmiyorlar.
Bakma şimdi sosyal medya paylaşımlarımıza Ey Halep!
Sessiz sedasız günlerimiz, umarsız telaşelerimiz, anlamsız uğraşlarımız sürüp gidiyor. Monoton, sıradan hayatlarımız sürüyor.
Siz, bizim ancak medyaya düşünce aklımıza gelen kardeşlerimiz! Siz, bir başka coğrafyada terk edilmiş kardeşliğimiz!
Ancak cesetlerine bakınca, ölülerini görünce sağanak olabilen gözlerimiz... Da/yanmayan yüreğimiz, ürpermeyen kalbimiz...
Ki, biz... Bir bedenin azaları gibi... (!)
Ki, biz... Kardeşleriniziz... (!)
Biz ümmetiz... (!)
...
Selam! Halep, Şam, Beyrut, Kudüs, Gazze, Cezayir...
Selamlardayız
ve dualarda...
Allah'a emanetsiniz!
Öfkeniz, feryatlarınız, yakarışlarınız, kıyamlarınız Allah'a emanet...
Kadınlarınız, çocuklarınız, sokaklarınız Allah'a emanet...
Direnişleriniz, mücahidleriniz Allah'a emanet...
Yorumlar
Yorum Gönder