Sevgili oğlum,
Henüz küçücükken sen, her şeyini ben yapayım isterdim. Seni kimseye
bırakmayayım, her halini ben göreyim, ben hep yanında olayım... Ben koruyayım,
ben kollayayım... Ben yeteyim, ben yetişeyim, ben yetiştireyim… Sana dair hiçbir
anı kaçırmayayım. Düşününce, ‘oyuncağını uyurken bile yanından ayırmak
istemeyen çocuk gibi’ belki.
Sonra büyüdüm. Seninle büyüdüm ben de… Ve şimdi kız kardeşin büyüyor.
Sen yürümeyi öğrenirken ben bırakmayı, sen konuşmayı öğrenirken ben susmayı, sen
kendini bulurken ben yavaşça seni serbest bırakmayı öğrendim.
Ve şimdi; ‘ben olmasam da yanınızda güzel insanlar olsun’ yanınızda istiyorum.
Ben yanınızda olmasam da güvende olun. Ben kimim ki? Bazen ben yanınızda olsam
bile koruyamam ki...
Sevgili oğlum, çiçek kızım,
Ben toprak olsam, siz güzel çiçeklerim; zamanla havaya, ışığa, gökyüzüne yöneleceksiniz. Topraktan bağımsız büyüyeceksiniz, yalnızca kökünüz kalacak bende.
Ben bir koza olsam, siz mucize bir tırtıl; benden çıkıp kanatlanıp
uçup gideceksiniz. Gideceğiniz yerleri bilemeyeceğim bile belki… Ama biliyorum
ki uçmanız gerekiyor. Sizi sürekli elimde tutamam, tutmamalıyım da…
Elinizi bırakmasam, yürümeniz mümkün olmaz. Sizin için her şey güzel olsun, her
şey sizinle güzel olsun diye çırpınsam da, hayatın kendi akışı var. Hayatta herkes kendi
başına kul…
Dilimde hep o dua…
“Rabbim! Ben yetemem, Sen yetersin.
Rabbim! Ben yetişemem, Sen yetişirsin.
Rabbim! Ben yetiştiremem, Sen yetiştirirsin.”

Yorumlar
Yorum Gönder