Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Müslüman Kardeşlerin Ardından...

Yine eksiliyoruz Rabbim! 16’mız daha gidiyor. 16’mız daha sana geliyor.  1,5 milyar(!) eksi 16 kalacağız. En yüreklilerimizi alıyorlar yine bizden.  En yiğitlerimize geliyor şehadet. Onlar şehit olacak, bizse şahit…  Sözü geçer mi bizim şahitliğimizin bilmiyoruz, tıpkı ne yapacağımızı bilmediğimiz gibi; ne yapmamız gerektiğini bilmediğimiz gibi…  Onlar şehit olacak, biz şahitliğimizle kalacağız. Biz yine şahitliğimizle kalacağız Rabbim! Gidenlerin ardından bakacağız, gıyabi namazlar kılacağız. Üç beş dua edecek, birkaç isyan cümleciği kurup zalimlere meydan okuyacağız, sonra yine susacağız. Susacağız, zaten söyleyecek çok bir şeyimiz de kalmadı; yiğit adamlar söylenecek sözleri de söylediler. “Lâ galibe illallah!” “Allah’tan başka galip yok!” “Allah’tan başka galip gelecek yok!” "Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler." “Egsemi billahil beraeti vel-i'dâmi indi sevai!” “Vallahi idam edilmek de beraat edilmek de benim için aynıdır!” Ne söyleyelim ...

"Ey Allah'ın Rasulü!"

Ne bir Nisan bugün, ne de bir Mevlid. Ne kutlu doğum diyorlar adına ne de kandil. Ama biz sana sesleniyoruz ey Allah’ın Rasûlü! Günlerimize yeni inzal olan bir ayetin haberi gelir mi senden heyecanıyla başlayamıyoruz. Namazları senin arkanda kılamıyoruz. Sen önde biz arkada sefere çıkamıyoruz. Dara düşünce kapına koşup sana soramıyoruz. Senin muhabbetinle sabahlara bağladığımız gecelerimiz olmadı hiç. En güzel duaları senden öğrenip seninle birlikte el açamadık. Hakkıyla “Anam babam feda olsun sana ya Rasûlallah!” bile diyemedik. Ve yaşayamadık seninle birlikte Mekke’yi fethe gitme heyacanını... Bizi bıraktığın; bize bıraktığın bir Halifen de yok; sanki Kureyşliler sarmış her yanı da biz Ebu Leheblerin karşısında tek başımızayız. Ne zaman kaçıp gitmek isteyecek olsak, hicret için senden izin beklemiş olanlara imreniyoruz. “Kardeşlerim!” deyişini tesellimiz bilip, yokluğuna da senden öğrendiğimiz sabır ayetleriyle sabrediyoruz. Ama özledik ey Allah’ın Rasûlü! Özledik. Özlüyoruz. Ve günl...

Muhalif Manifesto

Müslümanlığının konformistliği ve modernistliği imanına kara leke! Yüzlerce liralık, rengârenk, markalı eşarbın peçesini açmadığı için şehit edilen kardeşine ihanetin! Basite aldığın tesettürün şebbihalar tarafından tecavüze uğrayan kız kardeşine hıyanetin! Kardeşlerinin coğrafyalarına düşen ateşlere gözü kör oluşun nankörlüğün! Elinden tutmadığın mazlumlar ve el uzatmadığın yoksullar ayet taahhütlü kardeşliğe hukuksuzluğun! Acıkmamış olsan da yemen gerekiyormuş hissiyle yediğin o yemek tükettiğin ahiret azığın! Mazeretlerin, bahanelerin, gerekçelerin kıramadığın putların! Doymak bilmeyen nefsin, ‘hayır’ demeyi, reddetmeyi bilmeyen iradesizliğin iradenin olduğu kadar imanının zayıflığı! 30-40 liralık ayakkabı alamayıp 3-4 liralık terlikle yaşamaya çalışanlara rağmen hem de ihtiyacın bile yokken indirimden aldığın 300-400 liralık botun sızlamayan vicdanın! Ceketinin sol cebindeki marka, serveti dünyanın kalanına denk 62 zengin ile yaptığın koalisyon! Öğüt almayan ve bakıp ibret alamayan...

Dünyanın Hasretle Beklediği Adalet

     Vicdan, ahlak, sağduyu rafa kalktığında; haklıya hakkı verilmediğinde; Allah'ın koyduğu sınırlar aşılıp nefsin esiri olunduğunda; göz dünyayla boyandığında ve insan insana kıydığında elden gidiyor adalet... İnsan insana kıyar mı? Kıyıyor. Bombalara, silah seslerine, ölümlere, zulümlere alışılır mı? Alışılıyor. Susar mı koca dünya? Susuyor. Sus pus oluyor; sinsice kılıflarla ülkeleri, milletleri ya piyonlar kullanarak ya da kendi elleriyle bombalayarak bölüp parçalayıp yönetme planları yapıyorlar. Bir yandan barış naraları atarak gürültüleriyle silah seslerini bastırıyor bir yandan da hedef belirledikleri coğrafyalara ölüm yağdırıyorlar. Ölüden yalnızca bir nefes fazlası olanlar gücü eline alınca, dünya adalete hasret kalınca, insanlık susunca oluyor hepsi... Kâh öfkeleniyor, yumruk sıkıyor; kâh hüzünleniyor, gözyaşı döküyor; kâh şikayetleniyor, en yüce makama el açıyoruz. O kanlı gürültüleri saklayan barış naralarından vicdanının sesini duyamayanlar bir yana dur...