Nerede bir zulüm duysak kulak kesildik; nerede bir zulüm görsek hiddetlendik.
Ne zaman işgal oldu, ne zaman kan aktı tepki gösterdik.
Kalbimizde tarifi olmayan acılar hissettik.
Bazen ezildik, yenildik; bazen de öfkelendik.
Bir gün ‘Şam’ dediysek, bir gün ‘Bağdat’; bir gün ‘Kahire’ dediysek, bir gün ‘Kudüs’ dedik.
Şehirler mevsimmişçesine dayanıyordu kapımıza; biri gelip biri giderken biz bekleyenlerdik.

...
Yine günlerden bir gün, mevsimlerden Kudüs
ve çığlık çığlık Mescid-i Aksa...
Yüreğinin en zayıf kıyısından vurulunca bir koca ümmet,
ölmüş yanlarımızda ağıt, suskun limanlarımızda feryat, öfke damarlarımızda kan, sönük imanlarımızda heyecan...
Oysa Ömer’in ayak izi güçlendirmişti, Selahaddin’in yiğitliği,
şimdi uçurumun kenarında küçük bir çocuk gibi Mescid-i Aksa
ama bizdik koruluğun etrafında dolaşıp duransa...
Gecelerini Nureddin Zengi’ce dertlerle kutlu kılmayanların dünyasında,
Kudüs kara/n/lık şimdi; Kudüs’te vakit gece...
Gecenin karanlığında,
Kudüs düş/tü
kimse (mi) görmedi.
Gecenin aralığında,
sanki tek başımaydım,
başımı kaldırıp saate baktım.
Gecenin aralığında,
başımı kaldırıp saate baktım.
Vakit geç/ti...
Biraz daha vardı sabaha. Biraz daha...
...
Uyutuluyoruz ya hani. ...
Kudüs kara/n/lık şimdi; Kudüs’te vakit gece...
"...kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin." | Ebu Davud, Kitâbu's-Salât, 14

...
Yine günlerden bir gün, mevsimlerden Kudüs
ve çığlık çığlık Mescid-i Aksa...
Yüreğinin en zayıf kıyısından vurulunca bir koca ümmet,
ölmüş yanlarımızda ağıt, suskun limanlarımızda feryat, öfke damarlarımızda kan, sönük imanlarımızda heyecan...
Oysa Ömer’in ayak izi güçlendirmişti, Selahaddin’in yiğitliği,
şimdi uçurumun kenarında küçük bir çocuk gibi Mescid-i Aksa
ama bizdik koruluğun etrafında dolaşıp duransa...
Gecelerini Nureddin Zengi’ce dertlerle kutlu kılmayanların dünyasında,
Kudüs kara/n/lık şimdi; Kudüs’te vakit gece...
Gecenin karanlığında,
Kudüs düş/tü
kimse (mi) görmedi.
Gecenin aralığında,
sanki tek başımaydım,
başımı kaldırıp saate baktım.
Gecenin aralığında,
başımı kaldırıp saate baktım.
Vakit geç/ti...
Biraz daha vardı sabaha. Biraz daha...
...
Uyutuluyoruz ya hani. ...
Kudüs kara/n/lık şimdi; Kudüs’te vakit gece...
"...kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin." | Ebu Davud, Kitâbu's-Salât, 14
Yorumlar
Yorum Gönder