Bahçemde çiçekler açtı, yüreğime bahar geldi. İçim renklendi, gönlüm şenlendi. Gözlerim yeşerdi, kalbim tazelendi. Yumuşadım, anladım, öğrendim. Büyütmedim büyüdüm. Benim istediğim zaman benim istediğim şekilde açmadı. Rabbimin istediği zaman, Rabbimin istediği şekilde, onun istediği renkte, onun istediği şekilde…
Bahçemde iki çiçek açtı. Yerini sevdi mi? Işığı iyi mi? Toprağı ne zaman değişecek? Hangi gübre verilecek? Hep tedirgindim… Hassasiyetle sakındım börtüden böcekten. Rüzgârdan korudum, ayazda kalmasın diye ya örttüm ya örtü oldum kimi zaman. Güneşte kalmasın diye ya gölge buldum ya da gölge oldum. Güneşin, ışığın, suyun bile fazlasından sakındım. Nice kez korktum soldurursam diye… Bakımıyla, çapasıyla, budamasıyla yorulduğum da çok oldu. Üstüm başım toprağa bulandı, kirlendi de çoğu zaman. Kimi zaman belimi de büktü, ağrıttı. Kimi zaman kimi dalı, kimi yaprağı ellerime kopuverdi de nasıl içim gitti, zor dayandım.
Bazen çok suladım, bazen susuz bıraktım. Oysaki kendimden bile sakınırdım. Kimi zamansa en yorgun anlarımda kokusuyla hemen ayaklandım. En dargın anlarımda mis kokusuyla kendime geldim. Sürgün verdi, tomurcuklandı da nasıl sevindim… Kimi zaman sabırsızlandım bir an evvel filizlensin diye de sabrı öğrendim. Her sürgünde yeni bir umut buldum, yeni bir heyecan duydum. Fakat kimi zaman da bir o yana bir bu yana koşturmaktan koklamaya fırsat bulamadığım oldu. Çok sevsem de çiçeklerimi, sulamayı geçiştirdiğim de oldu. Çiçek deyip geçtiğim de çok oldu. İkisi de çiçekti ama ikisi de hem çok benzerdi hem de rengiyle kokusuyla çok farklıydı. Bahçem çiçeklerimle güzelleşti. Ben bahçıvan olmayı çok sevdim...
...
Ben beceremem, hakkını hiç veremem, sen çiçek gibi yetiştir Rabbim… Yahya gibi, Meryem gibi; çiçek gibi… Sen koru Rabbim, Musa'yı koruduğun gibi...

Yorumlar
Yorum Gönder