Gün oluyor, bize yüklenen rolü es geçip omuzlarımıza yüklenen sorumluluk dışı ağırlıkları altında ezilmeden taşımaya çalışırken buluyoruz kendimizi. An geliyor, geçici temaşalarla oyalanadururken ertelediğimiz güzelliklerle yüzleşiveriyoruz. Bize verilen en güzel görev; annelik. Ertelenmiş güzelliği hayatımızın... Meleklere gülümseyişiyle gülümsetecek bir güzellik. Her şeye değecek ve hiçbir şeye değişilmeyecek bir amel. Günlerimize anlam katacak, yaşantılarımızın kıymeti olacak bir sevda. Ne zaman yorulsak ne zaman bunalsak, dinleyerek dinleneceğimiz bir ses. Bakıp ilham alacağımız bir çift göz. Umutsuzluğumuzun umudu olacak kalp atışları. Baktıkça iman tazeleyeceğimiz bir mucize. Henüz dünyanın kara lekesinin değmediği bir masumiyeti emanet almak. En başında da en sonunda da, hep Rabbimize sığınarak alacağımız bir emanet... Gözümüz gibi korusak bile, dua dua Allah’ın korumasını yakaracağımız bir emanet... Her sabah biraz daha yaklaştığımızı bilerek, eksiklerimizi tamamlamak için zama...
Bâki kalacak birkaç hoş sadâ... Ölüp gittiğimde ardımda bir mezar taşından fazlasını bırakmak istiyorum zîrâ...