Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Benim asıl hikâyem...

Benim asıl hikâyem şehadet parmağıma minicik bir bebeğin minicik eli sarıldığında başlayacak. Küçücük bir çocuğu kocaman sardığımda, küçücük bir çocuğa ‘anne gibi’ sarıldığımda başlayacak.Kendi yükümün altından kalkamadığım anlara rağmen cenneti yerlere serebilecek kutsal bir yükü omuzlayacağım, dualarla... Kendime bile yetişemez olduğum anlar varken, başka başka şeylere yetişmeye gayret edeceğim, hem de samimiyetle hem de şikâyetsiz ve tebessümlerle... Minicik bir bebeği elinden tutup cennete yürütmek üzere emanet aldığımda başlayacak benim asıl hikâyem. Minicik bir bebek elimden tutacak ve ben onunla cennete yürüyeceğim. Yürüsün diye elinden tuttuğum minicik bebek yürütecek beni cennete. Dualarımı Kudüs düşlü, devrim yürekli; büyüyüp adam olan, şehid olan, mücahid olan çocuklarla dolduracağım. Arttıkça hasretim, Yusuf’un haberini getiren müjdecinin duasına koyulacağım. Yusuf kokusu alan Yakup gibi şifamı bulacağım bir anda. Bir daha başlayacağım hayata, yeniden, en başından... Bü...

Sosyal Medya... / Sığınalım Allah’a...

Heva heves, oyun-eğlence, gülmece; eften püften muhabbetler, partiler, kutlamalar, sofralar, masalar, sunumlar, gösteriş kokan ve yapılan israfa onlarca insanı şahid tutan paylaşımlar... Evet, hepsi ile musmutlu(!) hayatlar...  Her şey yolunda(!); güllük gülistanlık, sorunsuz (?) bir dünya... Sosyal medya boyunduruğunda yaşamlar, mahremiyet bilmeyen, her sevincini kadın-erkek ayrım bilmeden herkese tereddütsüz sunabilen, her yaşadığını başkalarının gözü önünde yaşama tufanında boğulmak üzere insanlar... Facebooklarla, paylaşımlarla uğraşırken yapılacak iyilikleri ya terk ettik ya da erteledik. Belki bir kötülüğü engelleyebilirdik, olmadı. Harama maruz kaldık, harama baktık. Zamanımızı israf, hayatımızı feda ettik. Kendimize diyebiliyorsak da çevremize ‘Dur!’ diyemeyişimizle internet fitnesine biz de ortak olduk ve üstelik kimi zaman beğenilerimizle bütün bu olanı biteni onayladık! Paylaşmayanlardansak da beğenir olanlardan olduk! Sosyal medya imtihanını kazanamadık! Çoğunluğa uyanl...

Anne, baba... Es-Selâm!

Anne, baba... Es-Selâm! ‘Hayat tecrübesi’ denen şeyi lahza lahza biriktirirken kulağımda çınlayanlar sizin söyledikleriniz... Kılavuz bildiğim, dertlerime reçete ettiğim sizin sözleriniz...  Tutunup düşmediklerim, düşecekken tutup ayakta kaldıklarım sizin öğütleriniz... Başım sıkıştığında kendim başa çıkmayı, sessizce baş etmeyi sizden öğrendim. Dünyaya neden geldiğimi, ne için yaşadığımı öğrettiğinizden her şeye sabretmeyi bildim. Niyetlerimi, hedeflerimi büyük tutmam gerektiğini sayenizde bildim. Dertlerimi de büyük tutmayı, derdin bile küçüğüyle oyalanmamayı sizden öğrendim. Fedakârlık yapan olmayı, sorumluluk alan olmayı, mücadele gerektiğinde öne atılmayı sizden öğrendim. Haksızlıklarda susmamayı, haklı olduğumda korkmamayı, korkmadan inandığım yolda olmayı sizden öğrendim. İnandığım müddetçe yeise kapılmamayı, ümitsizlik bilmemeyi, vazgeçmemeyi sizden öğrendim. İbrahim gibi hakkı haykırmayı da Meryem gibi sükûta sarılmayı da sizinle öğrendim. Emaneti emanet bilmeyi de si...