Bir anne ne ister?
Gazzeli anneler çocukları açlıktan ölmesin istiyor.
Evleri yıkılmadan birkaç parça eşyalarını alabilmek istiyor.
Evladının cesedini istiyor. Bedeninin bütün parçalarına eksiksiz bir şekilde ulaşmak istiyor.
Şehit eşine, şehit çocuklarına son bir kez sarılabilmek istiyor.
Bir baba ne ister?
Gazzeli babalar çocuklarının karnını doyurmak istiyor.
İçme suyu istiyor, ilaç istiyor kendisi için değil belki hayatta kalan tek yavrusu için…
Acı içindeki çocuklarını bir hastaneye yetiştirebilmek istiyor.
Elinde tuttuğu poşetle insan parçaları değil ekmek taşımak, yiyecek taşımak istiyor.
Güvenli bölgeye güvenebilmek istiyor.
Bir çocuk ne ister?
Gazze'de çocuklar ekmek istiyor, su istiyor.
Artık ağır şeyler taşımamak istiyor.
Kardeşinin uzuvlarını sırt çantasında evine ulaştırmak istiyor.
Kız kardeşinin saç tellerini saklamak, koklamak istiyor.
Annesinin gözyaşlarını silmek istiyor.
Geceleri rahatça, sessizce uyuyabilmek istiyor sadece, bomba seslerinden irkilmeden, ürpermeden…
Okulu, hastaneyi sadece ‘sığınmak için’ istiyor.
Mescid-i Aksa’ya gidip namaz kılmak istiyor.
Ölüm bu hayattan, bu dünyadan daha merhametli olduğu için ölmek istiyor.
Olanı biteni Allah'a anlatmak istiyor.
Bir ülke ne ister?
Gazze topraklarını geri istiyor.
Yaşamak istiyor; izzetiyle, onuruyla…
İnsanlık istiyor.
“Gazzeliler her zamankinden daha fazla Gazze’de kalmak istiyor çünkü dünyanın geri kalanından nefret ediyor.”

Yorumlar
Yorum Gönder