Önünde sana verilen bir hayat var oğlum. Yaşaman için bir hayat ve tek bir yaşam hakkın var. Tertemiz, bembeyaz bir sayfa; ‘senin’ sayfan… Sen yazacaksın. Besmeleyle başla, O’nun adıyla yaşa…
Sen yazacaksın oğlum; belki kalemi benden, benim ellerimden alacaksın ama yazan sen olacaksın. Belki benim sayfamın hemen yanında duracak ama benimkinden ayrı, büsbütün ‘senin’ olacak... Kalemin benden bağımsız olacak. Senin izlerin dolduracak o sayfayı; nokta nokta, satır satır, kalem kalem… An an, gün gün, adım adım...
Tek bir sayfan var oğlum; tek yön yollar, hep yarınlara… Besmeleyle, O’nun adıyla yaz. Kalemini de sağlam tut ve bil ki; silgi de yok O’ndan gayrısında… Silinecek yerler illaki olur hayatında; mesele fark etmen ve O’na arz etmen, yani tövbe… Bil ki, yiğitliktir pişmanlık göstermek ve tövbe etmek. Yiğitliğinle hatalara, günahlara, yanlışlara, yanlış ortamlara meydan okuyasın; yetmezse, yiğitliğinle fark edesin ve Rabbine arz edesin, samimiyetle...
Her şey geçer oğlum; geçmez sandıkların geçer, bitmez sandıkların biter. Sayfana yazılanlar kalır nihayetinde. Usul usul doldur sayfanı. Dünyanın küçük dertleriyle oyalanmadan, ahiretin büyük dertleriyle yorul. Ahlak, iffet, hilim, hayâ dolsun sayfan. İlim, irfan, hikmet, marifet dolsun sayfana. Amel, ihlas, takva doldur sayfana; secde secde, dua dua… Bembeyaz bir sayfa bırak ardında. Değsin yazdığına, değsin yaşadığına…

Yorumlar
Yorum Gönder