📌ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2017 mezunu,
📌Anadolu Üniversitesi AÖF İlahiyat 2019 mezunu,
📌Ankara Üniversitesi DTCF Arap Dili ve Edebiyatı 2017 girişli olup 3. Sınıfta çeşitli sebeplerle bölüme ara vermiş,
📌Ankara Üniversitesi Eğitim Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans programında 2018-2019 yılları arasında eğitim almış,
📌ASBÜ Uluslararası İlişkiler - Kudüs Çalışmaları Yüksek Lisans programının tez dönemi öğrencisi,
📌Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İLİTAM 2021 mezunu,
📌Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Pedagojik Formasyon 2021-2022 öğrencisi şahsım olarak; "İlim okuldan ötedir."
Bu listeyi cv oluşturmak için yahut övünmek için değil bunca okul gezmiş biri olarak bu düşüncelere sahip olmamın daha bağlayıcı olabileceğini düşündüğüm için belirttim.
Günümüzde gelinen noktada üniversiteler ne iddia edildiği gibi bilim yapılan yerler ne ilim yuvaları ne de meslek edinilen/öğrenilen yerler... Ki, üniversitelerin ve bölümlerin çoğunun meslek edindirmeyi vadetmediği toplumun önemli bir kısmına tekabül eden işsiz üniversite mezunlarından da bitirmiş olduğu bölümle alakasız bir yerde istihdam olanlardan da anlaşılıyor. Ne acı ki artık bireyler için “ihtisas” alanı olması gereken üniversiteler işsizliği ertelemekten ve gençliği oyalamaktan başka bir işe yaramayan kurumlara dönüşmüştür. Bunlarla birlikte, üniversitelerin bilim yapmak isteyenin yapabileceği, ilim almak isteyenin alabileceği ve bunların nasılının öğrenilebileceği yerler olduğu doğrudur fakat bunları yapmaya niyetli ve şevkli kimseler bir üniversiteye kaydolmadan da bireysel okuma ve çalışma programları ile amaçlarına pek âlâ ulaşabilecek yetkinliktedir. Zaten mesele ‘öğrenci’ değil ‘talebe’ olabilmek yani almaya talip öğrenmeye istekli olabilmektir. Ve almaya talip olmayana hiçbir yerde hiçbir “öğretici” hiçbir şey öğretemez. Kaldı ki, aslında üniversiteler öğretmek için değil, öğrencilere neyi/nereden/nasıl öğrenebileceğine dair bir ışık yakıp öğrenme yolunu açmak için vardır çünkü asıl mesele “öğrenmeyi öğrenmek”tedir.
Bugün, nice iyi ve güzel işe giden yolda sadece bir 'araç' olması gereken diplomanın, herkes tarafından 'amaç' edinildiği ve bu amaç için her yolun denendiği bir zamandayız. Ülkenin dört bir yanında açılmış onlarca üniversite ve fakülte ile kalitenin ziyadesiyle düştüğü, üniversitelerde kalifiye hoca yokluğunun çekildiği günümüzde ‘Mühendishane’lerin, ‘Enderun'ların, ‘Lonca’ların çok uzağındayız. Bu şartlar altında, maalesef genel toplum anlayışı bunu idrake çok uzak olsa da, ne üniversite okuyan öndedir ne de üniversite okumayan geride... Bugün üniversite okumaktan başka hiçbir alternatifin olmadığı bir hayat anlayışı vakit ve enerji israfıdır. Aynı şekilde öğrencilere verilen burslar da öğrencilere sağlanan yurt imkânları da ölü yatırım ve gereksiz masraf olmaktan ibarettir. Arzu ve kabiliyete göre değil de puan tuttuğu için yapılan tercihler, revaçta olduğu için yazılan bölümler, elde edilecek diploma ile mutluluk değil salt para arayışları… içler acısı tablonun bir başka yönüdür. Doğulur, büyünür, okula başlanır; anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite…. Sonra? “Bari yüksek lisans yapıyor olayım…” Maalesef böyle bir tablo ile saklanan gerçeklikler ve ertelenen hayatlar elde edilen nihai sonuçtur.
Tekrar tekrar bilmeli ki, “İlim okuldan ötedir”, “Okumak okuldan ötedir.” Bunun en büyük delili en iyi üniversitelerin temiz bulduğunu pis bırakan, ‘el yıkamak’ gibi kişisel temizliklerini yapmaktan bile aciz, kendi çöpünü çöpe atmayı bilmeyen, ortak kullanım alanlarını gereksiz ve edepsiz karalamalarla doldurmaktan çekinmeyen, insanlık namına hicap etmekten, hatta 'insan olmak'tan bihaber öğrencileridir.
Pek çok üniversite ortamı müşahede etmiş, pek çok üniversite hocası tanımış ve pek çok üniversite öğrencisi görmüş biri olarak, Ivan Illich’in dediği gibi, "Gerçek eğitimin önündeki en büyük engel hayallerimizin tamamen okullaştırılmış olmasıdır."
Ivan Illich'in "Okul, öğrencilerin öğrendikleri şeyler hiç önem arzetmemekle beraber öğretmenler için bir iş oluşturmaktadır. Çocukların ne öğrendiği kimin umrunda?" sözü ise meselenin bir başka yönü...

Yorumlar
Yorum Gönder