Sen oğlum, bembeyaz, tertemiz bir sayfa; yanlış yapmaktan
imtina ettiğim…
Sen, bir mucizeyi kucaklamak… Sen, meleklere gülümsemek…
Sen oğlum… Masumiyetini, temizliğini, güzelliğini, her türlü iyi hasletini
yitirmiş bu dünyanın çıkış kapısı, cennet kapısı…
Sen oğlum… Zayıfsın, naifsin, temizsin… Fakat önünde yokuşlar dik oğlum; yollar, yıllar uzun...
Yabancısı olduğun bu âleme hoş geldin.
Yol boyunca unutma diyedir doğar doğmaz duyduğun tekbirler; nasıl başlarsan
öyle gider diyedir babanın kulağına okuduğu ezan, tekrar tekrar duyduğun, duydukça
durulduğun kametler…
Hepsi acizliğinin yanına büyük olanın kim olduğunu koy, hiç unutma hep “Allahuekber!”
sadası ile yaşa diyedir...
Sen oğlum… Rahman’ın kodladığı, nakış nakış dokuduğu, eşref
kıldığı şükür kapısı…
Sen Rahman’ın hem ibret hem ikram olarak yolladığı…
Acziyetinle, masumiyetinle ibret oldun; güçsüzlüğünle gücü bulduran, güçlüyü
bildiren oldun.
Dünden bugüne hayretime hayret katan mucize oldun.
En kıymetli, en hassas emanet oldun içimi eriten sımsıcak gülüşünle, şiir gibi
gelişinle...
O gün bugündür ben o ‘emanet’in derdindeyim zayıflığının yanındaki o naifliği
seve seve;
güçsüzlüğünün arkasındaki gücü göre göre, hissede hissede… Şükrede şükrede...
O gün bugündür ben o ‘emanet’i koruyup kollama, sahibine selametle[1]
teslim etme derdindeyim.
Gül gibi bakamam, gül sen gibi değil, dikenli; çiçek gibi
bakamam, çiçek dediğin solar; avucumda narin bir kuş gibi bakamam, uçar gider kuş dediğin; gözüm gibi de bakamam, gözüm fani…
...
Belki abartıyorum ben; ama sen hep orta yol tut.
Hakkını veremediğim emanet görsen de bende belki bazen; sen emanetlere sahip çık.
İbrahim gibi sınanırsam belki kaybederim diye korkuyorum ben; ama sen İsmail
ol.
“Uzatma dünya sürgünümü” diye duysam mısralarda, ürperirim belki ben; ama sen dünyaya
arkanı dönüp çekip gitmekten korkma.
Ölüme korkusuzca yürüyemeyecek yük yüklenmişim ben; ama sen ölümden korkma.
Kim, ben ve herkes, ne için yaşarsa yaşasın; sen Allah için yaşa...
Allah için yaşa; yollar boyu, yıllar boyu...
Emanetim Allah’a emanet… Yollar boyu, yıllar boyu...
Yorumlar
Yorum Gönder