
İnsanın boş bıraktığı yeri şeytan ıskalamıyor. Boş ve batıl hayatlar insanın Allah’ı, Allah’a vereceği hesabı unuttuğu yerde ortaya çıkıyor. Hesabı unutmayanın boşluğu da, başıboşluğu da yoktur. Hesabın idraksızlığı ile gelen boş vermişlik, başıboşluk, ‘boşver’ felsefesi ve ‘banane!’cilik; ‘emr-i bi’l ma’ruf ve nehy’i anil münker’e aldırış etmeyen, çağa dair üzerindeki sorumluluğu hissetmeyen, hiçbir şeyi dert etmeyen avare bir gençlik ile nesilleri ve toplumları heba ediyor. İslam’la dolmadığı, insanların İslam’a doymadığı yerde hayat; cahilane tortuların, şeytani ve şehvani duyguların, nice bidat ve hurafelerin kuşattığı bir hal alıyor. Boşlukların bedeli ağır, sonuçları dayanılmaz oluyor. Dünün ve dündekilerin boşlukları bugün bizlerin sorumluluğunu arttırmışken, bugün hemen harekete geçersek yarınlar kurtarılabilecekken; bugünlerin boşluğu harekete geçmeyip boşverenleri de yarınları da helak eder. Üzerimize çok iş düştüğünü bilmeli, sorumluluklarımızın zamanımızdan çok olduğunu fark etmeli, ‘ibnü-l-vakt’ olmalı, az zamana çok iş sığdırma niyetiyle işe koyulmalıyız. Kurtarıcı beklemekten geçip, kurtarıcı olmak için elimizi taşın altına sokmalıyız. Giden iyilerin yerini doldurmak, bizden öncekilerin yarım bıraktığı işleri tamamlamak; bugünün ihyasına, yarınların inşasına, insanların salahına, insanlığın felahına katkı sağlamak zorundayız. Bize bahşedilen hayat sahih niyetlerle, salih amellerle dolmayı bekliyor. Küçük adımların büyük laflardan kıymetli olduğunu bilerek, etkili ama gerçekçi plan ve projelerle, elimizi uzattığımızda yetişebildiğimiz kadarını hedef belirleyerek yola çıkmak zorundayız. Boşluk bırakmamak, boş durmamak, bir an evvel yola çıkmak zorundayız.
“İnsanların hesap zamanı yaklaştı, fakat onlar hâla gaflet içinde yüz çeviriyorlar.” Enbiya Suresi/1
Yorumlar
Yorum Gönder