Dağıtın o Allah için toplanmış muazzam kalabalıkları!
Herkesin içine dönmeye, muhasebe yapmaya, derlenip toparlanmaya ihtiyacı var.
Kul olduğumuzu, yalnızca emre amade olduğumuzu hissetmeye ihtiyacımız var.
Biraz yalnızlığa, bir seccadeye ve biraz gözyaşına ihtiyacı var hepimizin.
Belki yalnızca biraz Kur’an okumaya, bir tövbe-i nasuha, belki okşayacak bir yetim başıyla kalbimizi yumuşatmaya, ağlamaya, ağlamaya, ağlamaya ve anlamaya ihtiyacımız var.
Yaşanan ne varsa hepsini unutmaya, olup biten ne varsa hepsine gözlerimizi yummaya ihtiyacımız var.
Biraz sakinleşmeye, bir durup düşünmeye, yeniden besmele çekmeye ve sağlam adımlarla yeniden yola çıkmaya ihtiyacı var hepimizin.
Dağıtın o Allah için toplanmış muazzam kalabalıkları!
Dert olmayıp dert alabileceklere, başkasının derdiyle dertlenebileceklere ihtiyacımız var.
Bir salih dostla dertleşmeye, birbirimizi uyarmaya ve uyandırmaya ihtiyacı var hepimizin.
Birbirini teşvik edenlere, birbirine yardım edenlere, birbiriyle dostluk edenlere, nasihatleşenlere ihtiyacımız var.
Dağıtın o Allah için toplanmış muazzam kalabalıkları!
İnsanlığını ve Müslümanlığını diriltip insanlığı diriltmek üzere toplananlara ihtiyacımız var.
Önce örnekliğini sonra önderliğini kuşananlara ihtiyacımız var.
Kur’an’ın edebiyatını yapanlara değil zikrini yaşayıp yaşatanlara ihtiyacımız var.
Takım elbisesinden, kravatından, koltuğundan, o büyük(!) meselelerinden, esaslı(!) gündemlerinden sıyrılıp yola çıkabilenlere ihtiyacımız var.
Yeri geldiğinde İbrahim misali bıçağı tereddütsüz eline alabileceklere, yeri geldiğinde İsmail olup gözlerini şikâyetsiz yumabileceklere ihtiyacımız var.
Herkesin içine dönmeye, muhasebe yapmaya, derlenip toparlanmaya ihtiyacı var.
Kul olduğumuzu, yalnızca emre amade olduğumuzu hissetmeye ihtiyacımız var.
Biraz yalnızlığa, bir seccadeye ve biraz gözyaşına ihtiyacı var hepimizin.
Belki yalnızca biraz Kur’an okumaya, bir tövbe-i nasuha, belki okşayacak bir yetim başıyla kalbimizi yumuşatmaya, ağlamaya, ağlamaya, ağlamaya ve anlamaya ihtiyacımız var.
Yaşanan ne varsa hepsini unutmaya, olup biten ne varsa hepsine gözlerimizi yummaya ihtiyacımız var.
Biraz sakinleşmeye, bir durup düşünmeye, yeniden besmele çekmeye ve sağlam adımlarla yeniden yola çıkmaya ihtiyacı var hepimizin.
Dağıtın o Allah için toplanmış muazzam kalabalıkları!
Dert olmayıp dert alabileceklere, başkasının derdiyle dertlenebileceklere ihtiyacımız var.
Bir salih dostla dertleşmeye, birbirimizi uyarmaya ve uyandırmaya ihtiyacı var hepimizin.
Birbirini teşvik edenlere, birbirine yardım edenlere, birbiriyle dostluk edenlere, nasihatleşenlere ihtiyacımız var.
Dağıtın o Allah için toplanmış muazzam kalabalıkları!
İnsanlığını ve Müslümanlığını diriltip insanlığı diriltmek üzere toplananlara ihtiyacımız var.
Önce örnekliğini sonra önderliğini kuşananlara ihtiyacımız var.
Kur’an’ın edebiyatını yapanlara değil zikrini yaşayıp yaşatanlara ihtiyacımız var.
Takım elbisesinden, kravatından, koltuğundan, o büyük(!) meselelerinden, esaslı(!) gündemlerinden sıyrılıp yola çıkabilenlere ihtiyacımız var.
Yeri geldiğinde İbrahim misali bıçağı tereddütsüz eline alabileceklere, yeri geldiğinde İsmail olup gözlerini şikâyetsiz yumabileceklere ihtiyacımız var.
Dağıtın Allah için toplanmış o muazzam kalabalıkları!
Kalabalıklara değil; Allah'ın izni ile çoklara galip gelen nice az topluluklardan olmaya ihtiyacımız var.
*** “Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice kalabalık topluluklara galip gelmişlerdir. Allah sabredenlerle beraberdir.” Bakara-249 ***
Kalabalıklara değil; Allah'ın izni ile çoklara galip gelen nice az topluluklardan olmaya ihtiyacımız var.
***
Yorumlar
Yorum Gönder