Mutfağa gidiyordum yeni kaynattığım meyve suyunun mis mis kokusu; salona gidiyordum çiçek çiçek kokular... سبحان الله dedim. Meyvelerin de çiçeklerin de yeşili, pembesi, kırmızısı, beyazı... renk cümbüşleri... صبغة الله dedim. Kokular, meyveler, çiçekler, renkler derken yaratılmışlıklarını düşündüm. Ve yaratılmışlığımı... Ben de yoktum, doğdum, yokluğum unutuldu. Ve sen... Sen de yoksun, gün olacak varlığının kalp atışları duyulacak, gün olacak bilinçli bilinçsiz çıkardığın sesler ve gün olacak ağır aksak adımlarının peşine koşar adımlarını koyarak sesini duyuracaksın. Belki yıllar sonra, tutununca/tutulunca hayat denen telaşeye, yokluğunun bahsi bile geçmeyecek. Meyvelerden de, çiçeklerden de güzel bir mucizeye şahitlik etmek bu. Çünkü yaratılmışların en güzelidir insan. Ama ne demiştik, kul olduğun kadar kıymetlisin, kulluğunun farkında olabildiğin kadar değerlisin. Mucizesin sen; mucizevisin her insan gibi... İsterim ki fark edebil ve kulluğunu âli tut her zaman. İsterim ki akledebil; meyvelere de, çiçeklere de, renklere de bakış açın hep tertemiz kalsın, سبحان الله ile, صبغة الله ile, şükürlerle olsun. Koca koca insanların şükretmeyi bilmediği bu dünyada, minik diline öyle yakışır ki şükür sözcükleri... Şükredecek ne çok şey var ama göremiyor şükürlerini birkaç hayale, birkaç arzuya sığdıranlar. Şükür bilmeyen insanlara tertemiz yüreğinden gelen şükürlerle örnek olsan... Şükür nimete bereket getirir; nimeti görebilene. Şükür nimeti arttırır, öyle diyor Rabbimiz. Bazen olgunlaşmış ya da olgunlaşmaya durmuş bir meyve, bazen çiçek açmış ağaçlar, bazen ötüşen, uçuşan kuşlar... Bütün bunları görebilmek, duyabilmek, anlayabilmek... Yetmez mi? Birbirimiz için, birlikteliğimiz için, Rabbimizi bildiğimiz için şükretmeli değil miyiz? Şükredebildiğimiz için bile Rabbimize teşekkür etmeli değil miyiz?
Renkleri de öğreneceğiz seninle; meyvelerden, çiçeklerden, böceklerden, gökyüzünden... Daha da önemlisi, her birine “Allah’ın boyası” demeyi öğreneceğiz, “Allah’tan daha güzel boyası olan kim vardır ki?” Ve şükredeceğiz, hepsi için... Görebildiğimiz için, hissedebildiğimiz için, şükredebildiğimiz için... الحمد لله
Unutabiliriz de bazen, çünkü dünya böyle bir yer. Unuttuğumuzda birbirimize hatırlatmalıyız. Ben sana ya da sen bana... Anlaştık mı? Bak, birbirimizin varlığı için de şükretmeye bir neden daha...
Her zaman zirvede tutma derdinde olacağımız kulluğumuz, hiç unutmayıp her anımızı hesabını vereceğimizi bilerek yaşamamızı sağlayacak ahiret bilincimiz ve dilimizden düşürmeyeceğimiz şükürlerimiz... Anlaştık.
*******
"Allah’ın boyası... Allah'tan daha güzel boyası olan kim vardır?! Biz yalnızca O’na kulluk edenleriz." Bakara Suresi - 138
Yorumlar
Yorum Gönder