Bir kalp taşımaktan yorulduk Rabbim!
Kalbimizin sızlamasından, ağrımasından yorulduk.
Kalbini kullanmayanlardan da yorulduk.
İmtihanların içinde gelen imtihanlardan,
her imtihanla vicdanımızı korkarak yoklamaktan yorulduk.
Nihayetinin ölüme çıktığını bildiğimiz yolları adımlamaktan yorulduk.
Çırpınışlarımıza sıkışmaktan,
geceyle gündüzün bitmek bilmeyen kavgasında arada kalmaktan,
akreple yelkovanın kovalamacasına yetişememekten,
yatağa uzanınca aklımızdan gitmeyen endişelerden yorulduk.
Batıl ortamlardan,
dünya kokan mekânlardan,
zevklere dalıp giden insanlardan yorulduk.
Akabelerden, bedirlerden, zaferlerden uzak olmaktan,
O’nlardan uzakta avuçlarımızda tuttuğumuz korla yanmamaya çalışmaktan,
yolu yalnız adımlamaktan yorulduk.
En çok da öfkelerin, nefretlerin, ihanetlerin, zulümlerin şahidi olmaktan yorulduk.
Zulümleri durduramamaktan,
zalimin karşısına çıkamamaktan,
ses çıkaramamaktan yorulduk.
Yine yine konuşuyor olmaktan,
konuşmaktan yorulduk.
Ve bazen de susmaktan...
Bırakma ellerimizi Rabbim...

Yorumlar
Yorum Gönder