Ana içeriğe atla

O'nun Gibi




gökyüzü sav çöl ayak izi ile ilgili görsel sonucu


Yürüdüğüm bütün yolları O’nun gibi, O’nun emrettiği gibi yürümek istiyorum. Hicretim O’nun gibi olsun, O’nun arkasında şehirler değiştireyim; O’nun önderliğiyle yol alayım istiyorum. Ve asıl vatanıma vardığımda O’na yakın olayım istiyorum.

O’nun gibi susmak, O’nun gibi susmamak... O’nun gibi konuşmak, O’nunla konuşmak; O’na “Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın Rasülü!” demek; varımı yoğumu her şeyimi O’nun yoluna feda etmek istiyorum. O’nunla kıyamda olmak, O’nunla rükuda durmak, O’nunla secdeye varmak istiyorum.

O’nunla dirilmek, O’nunla diriltmek istiyorum. Gözümü O’nunla açmak, gönlümü O’na açmak ve gönülleri de O’na açmak istiyorum. Namazda arkasında bir Hatice, nübüvvetine şahid bir Fatıma, davasına şehid bir Sümeyye, Uhud’da O’nun yanında bir Nesibe olmak istiyorum. Bedir’lerde de fetihlerde de gelecek melekleri O’nunla beklemek; O’nunla gelen zaferlerde, secdelerde O’nunla şükürler etmek istiyorum. Mekke’sinde muhacir, Medine’sinde ensar olmak istiyorum.

Kaybettiğimi O’nunla kaybetmek, kazandığımı O’nunla kazanmak istiyorum. Sahiplendiğimi O’nun gibi sahiplenmek, vazgeçtiğimden O’nun Rabbi için vazgeçmek istiyorum. Asr-ı saadeti, O’nun devrini özlediğim için bu çağın imkânlarını reddetmek istiyorum. Hiç olmazsa gönlüme bir Hira bulmak istiyorum bu çağda; O’nun gibi sığınmak, O’na benzemek için...

...

Çok özledik seni ey Allah’ın Rasulü!
Allah için seviyoruz, Allah için özlüyoruz seni...

...

"Andolsun ki, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça anan kimseler için Rasulullah en güzel örnektir." Ahzab-21

"Rabbine andolsun! Anlaşmazlıklarında seni aralarında hakem kılmadıkça ve verdiğin kararı nefislerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle kabul etmedikçe iman etmiş olmazlar." Nisa-65

"Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!" Nisa-69

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğütler XXIX

  Sevgili oğlum, Henüz küçücükken sen, her şeyini ben yapayım isterdim. Seni kimseye bırakmayayım, her halini ben göreyim, ben hep yanında olayım... Ben koruyayım, ben kollayayım... Ben yeteyim, ben yetişeyim, ben yetiştireyim… Sana dair hiçbir anı kaçırmayayım. Düşününce, ‘oyuncağını uyurken bile yanından ayırmak istemeyen çocuk gibi’ belki. Sonra büyüdüm. Seninle büyüdüm ben de… Ve şimdi kız kardeşin büyüyor. Sen yürümeyi öğrenirken ben bırakmayı, sen konuşmayı öğrenirken ben susmayı, sen kendini bulurken ben yavaşça seni serbest bırakmayı öğrendim. Ve şimdi; ‘ben olmasam da yanınızda güzel insanlar olsun’ yanınızda istiyorum. Ben yanınızda olmasam da güvende olun. Ben kimim ki? Bazen ben yanınızda olsam bile koruyamam ki... Sevgili oğlum, çiçek kızım, Ben toprak olsam, siz güzel çiçeklerim; zamanla havaya, ışığa, gökyüzüne yöneleceksiniz. Topraktan bağımsız büyüyeceksiniz, yalnızca kökünüz kalacak bende. Ben bir koza olsam, siz mucize bir tırtıl; benden çıkıp kanatlanıp u...

Bahçemde Çiçekler Açtı

  Bahçemde çiçekler açtı, yüreğime bahar geldi. İçim renklendi, gönlüm şenlendi. Gözlerim yeşerdi, kalbim tazelendi. Yumuşadım, anladım, öğrendim. Büyütmedim büyüdüm. Benim istediğim zaman benim istediğim şekilde açmadı. Rabbimin istediği zaman, Rabbimin istediği şekilde, onun istediği renkte, onun istediği şekilde… Bahçemde iki çiçek açtı. Yerini sevdi mi? Işığı iyi mi? Toprağı ne zaman değişecek? Hangi gübre verilecek? Hep tedirgindim… Hassasiyetle sakındım börtüden böcekten. Rüzgârdan korudum, ayazda kalmasın diye ya örttüm ya örtü oldum kimi zaman. Güneşte kalmasın diye ya gölge buldum ya da gölge oldum. Güneşin, ışığın, suyun bile fazlasından sakındım. Nice kez korktum soldurursam diye… Bakımıyla, çapasıyla, budamasıyla yorulduğum da çok oldu. Üstüm başım toprağa bulandı, kirlendi de çoğu zaman. Kimi zaman belimi de büktü, ağrıttı. Kimi zaman kimi dalı, kimi yaprağı ellerime kopuverdi de nasıl içim gitti, zor dayandım.  Bazen çok suladım, bazen susuz bıraktım. Oysaki kend...

Dava Kardeşliği

Yan yana, sırt sırta, omuz omuza, dua duaya... Yürek yüreğe... Sen, ben yok! ‘Biz’ varız ve ‘dava’mız... Ve yol gösteren sevdamız... Biriz, beraberiz! Kardeşiz! Kan bağıyla değilse de gönül bağıyla... Bazen sevinçle, bazen kederle... Bazen umutla, bazen hüsranla... ‘Daha iyisi’, ‘en iyisi’ telaşıyla... Söz verdik! Vicdan rahatlatmaya değil samimiyetle yaşamaya... Sözleştik! Ucundan tutarak değil; adanarak, adayarak... Mevzu derin, menzil uzak, vakit dar, azık az... Vakit dar! Zaman kaçmasın, durduralım. Yıllar geçmesin, yakalayalım. Gülmelerle, eğlenmelerle, hatta sevmelerle oyalanmayalım. Havadan sudan konuşmayalım. Ne kalacak hepsinden geriye? Ne kalır bizden geriye? Seherler uyumak için değil, kalkalım. Gündüzler yetmiyorsa geceleri yaşayalım. Yaşayalım; yaşamaksa en uzununa talip olalım daha çok salih amel için, daha salih ameller biriktirmek için... Ve ölümse de en yiğitçesine, en şehitçesine hem de tereddütsüz talip olalım hiç ölmemek için... Randevu defterimiz hep dolu olsun....