
Usul usul kelimeler biriktiriyorum çok zamandır. Sessiz, ıssız ama derin cümleler kuruyorum, duymasa da kimsecikler... Tertemiz düşlerim dua olup düşüveriyor avuçlarıma. Şükürlere sarılıp sarmalanmış, geleceğe uğurlanmış hatıralar diziyorum yüreğimin bir köşesine. Ve dualar ekiyorum başköşesine. Geleceğe dair umutlarla, hayallerle birlikte...
Yakup oluveriyorum bazen, “İnnema eşkû bessi ve hüzni ilallah” deyişimi Rabbime arz edip, gelecek Yusuf’u beklemeye koyuluyorum. Bazen İmran ailesi geliyor gözlerimin önüne, adanmış bir Meryem olamadıysam da adayan bir Hanne olurum diyorum, düşlerimde kavuşuyorum bir İsa muştusuna. Teslimiyeti zirvede bir Hacer oluyorum, için için ve uzun uzun İbrahimi dualar tekrarlıyorum. Lokman’ı düşünüyorum sonra, öğütlerini... Ve öğüt verişimi düşlüyorum. Ama sonra Nuh’u anımsıyorum, tufanın orta yerinde kalmışçasına çırpınıyor yüreğim, Rabbime sığınıyorum. Rabbime sığınıyorum ve Musa’sını Allah’ın korumasına; Allah'ın korumasında Nil’in sularına bırakıveren anne gibi rahatlayıveriyorum.
Bir tohum atıyorum yüreğime. Kâh İbrahim’in duası ile kâh Musa’nın duası ile besliyorum. Kâh Hacer’in zemzemleriyle kâh Nil’in sularıyla suluyorum. Sahte sevgilerden, sahte sevinçlerdense; sahte gündemlerden, sahte gayretlerden, sahte gayelerdense... Allah için, yerlere sereceği cennetler için, orada selama duran melekleri için; itaatle ve samimiyetle, itaati emretmeyi, Rabbe hakkıyla itaat eden kullar yetiştirmeyi dualıyorum. Bir neslin kurtuluşunu ve Rabbim’in hoşnutluğunu dualıyorum. Umutlarım, heyecanlarım, amaçlarım, adımlarım güç oluyor, kuvvet oluyor bana ve yol arkadaş(lar)ım destek oluyor dualarıma.
Ey Rabbim! Kuyulardan, zindanlardan, saraylardan, nehirlerden, çöllerden, şehirlerden... Nerelerden geçerse geçsin yolumuz, ellerimizi bırakma. Adanan Meryem’lerle, müjdeden İsa’larla, lütuftan İsmail’lerle, şükürden Yusuf’larla, korunmuş Musa’larla gözlerimizi de gönüllerimizi de aydın eyle... Gözlerimizi aydın, gönüllerimizi aydın, yüreklerimizi ferah, işlerimizi kolay eyle...
“Şüphesiz Allah dilediğini hesapsız rızıklandırandır.” Al-i imran/37
Yorumlar
Yorum Gönder