
Bugün yeterince konuştuk, daha fazla konuşmamızı beklemeyin bizden. Bir gecede nasıl değişirmiş bütün düzen ve bir savaş nasıl çıkarmış gördüğümüzden beri, kelimelere küstük biz. Bağrına mermilerin yuva yaptığı adamları gördüğümüzden beri, evine geri dönemeyen babasını hâlâ bekleyen küçücük çocukları duyduğumuzdan beri, nefretin esiri olmuş koca koca adamların varlığına şahit olduğumuzdan beri...
Gecenin karanlığı saklayamadı zulümleri; karanlıklara karışan çığlıklar susturdu bizi. Ellerine kan bulaşmış, gözlerini kin bürümüş vicdansızlar susturdu bizi; kelimelerimiz anlatamaz yüreğimizdekileri...
Bakın, şuracıktan havalandı o helikopterler... Şurada çıktı o kargaşa ve tam şuraya düştü o bomba. Şuracıktaydı o tanklar ve de tam karşısındaydı tüm korkuları yenip ölüme bile kafa tutan, yüreği iman dolu adamlar... Hınca hınçken her yer; kan ve kavga doluyken dört bir yan cesaretini konuşturanlar... Buralarda yaşandı o dehşet görüntüler... Fesat çıkaranların orduları dört bir yanda ayyuka çıktığında yüzlerce binlerce mü’min, meydanları kıyamına şahit kılıyordu buralarda. Ve ta buralardan da duyuluyordu yerlerin ve göklerin, meydanların ve sokakların tekbirleri. Allahuekber’lerle büyüyen direnişlerin sesi buralara da geldi.
Bomba sesiyle irkilerek uykusundan uyanan çocuk ağlamaya başladığında, gece gündüze direniyordu. İsyanla ve nankörlükle helak olmuş eli silahlı cesetlerin ölen insanlığınaydı okunan selâlar... Daha sabah yeni olmuştu, “Keşke rüya olsaydı...” dediğimizde de... Ama dört bir yandan gelen acı haberler ne rüyaydı ne bir roman ne de bir hikâye... Ve Filistin gibi, Suriye gibi, Mısır gibi; bir anda, bir gecede hepsi... Bombalara alışmak, bir tanka böylesine yakın olmak nasılmış; silah sesleriyle irkilmek, bir anda ‘Bismillah’ deyip sıçramak, çaresizlikten ağlamak nasılmış... Bir gecede hepsi!
Şimdi bize düşen, kardeşlerimizin düştüğü yerde dimdik direnmek... Ancak Allah adıyla yürümek ve ancak O’na güvenerek yol almak... Tevekkülle ilerlemek, inadına direnmeye devam etmek...
Şimdi, umuda yol alıyoruz. Cennetlere yol alıyor Firavunlardan korkmayan imanımız ve dualarımız...
Şimdi, ağıtlarımız kandırılanlar için, dava nedir anlayamayanlar için...
Lanetlerimiz, kardeşlerimizi öldüren hainler için, onurumuza kast eden zalimler için...
Ve dualarımız merhamet için, izzet için, selamet için...
"Ey Rabbimiz! Yüreğimizi sabırla doldur; bize direnme gücü ver; kâfir kavme karşı bize yardım et..." Bakara-250
"Allah o kafirleri, kinleriyle geri çevirdi, hiçbir hayra ulaşamadılar; savaşta inananlara Allah'ın yardımı yetti. Allah kuvvetli olandır, güçlü olandır." Ahzab-25
Yorumlar
Yorum Gönder