
Yeryüzünün garip kalmış diyarlarının mahzun çocukları değil vurulan, yüreğimiz. Yüreğimizden vuruluyoruz biz her seferinde. Yüreğimizden vuruyorlar bizi. Kimselerin gördüğü yok, içimize içimize akıyor kanlarımız. Ve yine yine yara alıyor kanayan yanlarımız... Merhamet sancıları çekiyoruz, en derinlerde/n. Yine de umutlar biriktiriyor, umutlar dolusu şehirler düşlüyoruz. Özgür özgür şehirler... Kansız, dumansız, acısız şehirler... Ve biz, düşlerimizin şehirlerine uzaktan bakmıyoruz hiç, uzakta yaşamıyoruz. Şehirlerimizin çocuklarının çığlıklarını işittiğimiz geceler çoktur bizim. Hatta bazen sükûnet içinde geçirdiklerimiz ihanettir, af dileriz. Kâğıda kaleme alıştık ses edemediğimiz zamanlarda da... Düşlerimizin şehirlerine uzaktan bakmıyoruz biz hiç, uzakta yaşamıyoruz. Babasının elinden tutamayan çocukların elinden tutma derdindeyiz. Çıplak ayaklılarla yüreklerimiz üşüyor bizim de. Şefkatin, merhametin her dilini biliriz. Her dilde biliriz gözyaşını da... Ve her coğrafyada Ebu Zer’ler, Ümmü Zer’ler bizdendir. Duamız ayağı sürçenlerin elinden tutacak olmayadır. Ahdimizdir, gerekirse düşeriz yollara da... Ve vefamızdır, bu uğurda yere düşenlere duadayız. Onlar gibi biz de ölüme yakın dururuz, ötesine yakîn ile inandığımızdan. Hep hazırız biz. Ve yumruklarımız hep havada bizim... Yumruklarımız ve şehadet parmaklarımız...
Bilmez misiniz; denizler boğmaz bizi, ateşler yakmaz, bıçaklar kesmez... Zulüm dokunmaz bize, yapan kendine yapar. Yaşamaktan da ölmekten de korkmayız biz. Zaten ağlatır hayat... Biz ağlamakların olmadığı ötelerin hasretindeyiz. Ve umut umut, dua dua yol almaktayız.
Yeryüzü bizden yana değilse tüm kana bulanmışlığıyla
ve gökyüzü de bizden yana değilse yağdırdığı bombalarıyla...
Biliriz, yeryüzünün de gökyüzünün de sahibi bizden yanadır!
Yeryüzü ve gökyüzü bizden yana değilse de yeryüzünün ve gökyüzünün sahibi kimse O bizden yanadır!
Yorumlar
Yorum Gönder