Ana içeriğe atla

Metin Yüksel'e...




Hayatına namazla yön vermiş, namazı 5 vakit kılmış ama hep yaşamış, ve hep namaz kılanların safında olduğundan vuslatına namazı ve namazlıları da şahid kılmış, kıldığı son namazın anısıyla dillere destan olmuş bir hayat...
Mücadele dolu bir hayat ve 21inde bir genç; Metin.
Son namazına ve son duasına; belki her duasına koyduğu o şehadet için ettiği son duaya müteakip, acımasız bir namludan fırlayıveren üç cüretkâr kurşun...
21inde bir genç; Metin...
Dirilişle, direnişle ayağa kalkanların ölmeyeceğinin örneği...
Mücadele dolu hayatların şehadetle şahlanacağının nişanesi...
Şahidi bir Cuma, bir camii, bir cemaat...
Şahidi üç mermi, bir soğuk beton, bir Şubat ayazı...
Şahidi akan kanları...
Ve biziz şahidi...
Ölmedi, ölmeyecek!
Şahidi Allah!
Şehitler ölmez! Metinler, Metin olabilenler ölmez!

...

"Yürüyelim arkadaşlar! Ayak seslerimizden korkanlar var."

21'imdeyim henüz. Daha 22 olmadım.
Onlar önden giderken öyle hızlı, öyle haklı, öyle şanlı...
Biz arkalarda kaldık.
Yürüyoruz. Ama yetişemeyecek gibiyiz.
Ayaklarımız onlarınkiler kadar sağlam basmıyor ve ayak seslerimiz onlarınkiler kadar güçlü duyulmuyor.
Yine de kavga aynı kavga; emanet o emanet...
Yine de dava aynı dava...
Düşler, gayeler, eylemler... Hepsi aynı.
Koşturmalar, çabalar, dualar... Aynı hepsi.
Bizi Allah'a götürsün diye hasret duyduğumuz şehadet aynı.
Yolumuz aynı
ve yürüyoruz o yolda...
Vuslatı şehadette ve en güzel bitiş çizgisini şehadetle bilip;
tereddüt etmeden, vazgeçmeden;
yılmadan, asla korkmadan ve arkamıza da bakmadan...
Yürüyoruz!

...

Namazı hayatının merkezi kılarsan, namazını ve namazlıların safını mevzin ve şehadeti de en kıymetli menzilin bilirsen, kıldığın namaz da şahit olur vuslatına, kıldığın namazla destan olur şehadetin dillere...
En büyük ibadeti hakkı müdafaa etmek bilirsen, mükafatını hep arzuladığın o şehadetle verir Hakk...

...

17sinde Esma, 19unda Furkan ve 21inde Metin...
Ben 21'imdeyim,
17mden, 19umdan sonra son umudum...

...

"Siz beyaz bir sarık gibisiniz, üzerinizde hemen lekeler belli olur buna göre yaşayınız ve şehadete aşık olunuz ki o da sizi Allah'a götürsün."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğütler XXIX

  Sevgili oğlum, Henüz küçücükken sen, her şeyini ben yapayım isterdim. Seni kimseye bırakmayayım, her halini ben göreyim, ben hep yanında olayım... Ben koruyayım, ben kollayayım... Ben yeteyim, ben yetişeyim, ben yetiştireyim… Sana dair hiçbir anı kaçırmayayım. Düşününce, ‘oyuncağını uyurken bile yanından ayırmak istemeyen çocuk gibi’ belki. Sonra büyüdüm. Seninle büyüdüm ben de… Ve şimdi kız kardeşin büyüyor. Sen yürümeyi öğrenirken ben bırakmayı, sen konuşmayı öğrenirken ben susmayı, sen kendini bulurken ben yavaşça seni serbest bırakmayı öğrendim. Ve şimdi; ‘ben olmasam da yanınızda güzel insanlar olsun’ yanınızda istiyorum. Ben yanınızda olmasam da güvende olun. Ben kimim ki? Bazen ben yanınızda olsam bile koruyamam ki... Sevgili oğlum, çiçek kızım, Ben toprak olsam, siz güzel çiçeklerim; zamanla havaya, ışığa, gökyüzüne yöneleceksiniz. Topraktan bağımsız büyüyeceksiniz, yalnızca kökünüz kalacak bende. Ben bir koza olsam, siz mucize bir tırtıl; benden çıkıp kanatlanıp u...

Bahçemde Çiçekler Açtı

  Bahçemde çiçekler açtı, yüreğime bahar geldi. İçim renklendi, gönlüm şenlendi. Gözlerim yeşerdi, kalbim tazelendi. Yumuşadım, anladım, öğrendim. Büyütmedim büyüdüm. Benim istediğim zaman benim istediğim şekilde açmadı. Rabbimin istediği zaman, Rabbimin istediği şekilde, onun istediği renkte, onun istediği şekilde… Bahçemde iki çiçek açtı. Yerini sevdi mi? Işığı iyi mi? Toprağı ne zaman değişecek? Hangi gübre verilecek? Hep tedirgindim… Hassasiyetle sakındım börtüden böcekten. Rüzgârdan korudum, ayazda kalmasın diye ya örttüm ya örtü oldum kimi zaman. Güneşte kalmasın diye ya gölge buldum ya da gölge oldum. Güneşin, ışığın, suyun bile fazlasından sakındım. Nice kez korktum soldurursam diye… Bakımıyla, çapasıyla, budamasıyla yorulduğum da çok oldu. Üstüm başım toprağa bulandı, kirlendi de çoğu zaman. Kimi zaman belimi de büktü, ağrıttı. Kimi zaman kimi dalı, kimi yaprağı ellerime kopuverdi de nasıl içim gitti, zor dayandım.  Bazen çok suladım, bazen susuz bıraktım. Oysaki kend...

Dava Kardeşliği

Yan yana, sırt sırta, omuz omuza, dua duaya... Yürek yüreğe... Sen, ben yok! ‘Biz’ varız ve ‘dava’mız... Ve yol gösteren sevdamız... Biriz, beraberiz! Kardeşiz! Kan bağıyla değilse de gönül bağıyla... Bazen sevinçle, bazen kederle... Bazen umutla, bazen hüsranla... ‘Daha iyisi’, ‘en iyisi’ telaşıyla... Söz verdik! Vicdan rahatlatmaya değil samimiyetle yaşamaya... Sözleştik! Ucundan tutarak değil; adanarak, adayarak... Mevzu derin, menzil uzak, vakit dar, azık az... Vakit dar! Zaman kaçmasın, durduralım. Yıllar geçmesin, yakalayalım. Gülmelerle, eğlenmelerle, hatta sevmelerle oyalanmayalım. Havadan sudan konuşmayalım. Ne kalacak hepsinden geriye? Ne kalır bizden geriye? Seherler uyumak için değil, kalkalım. Gündüzler yetmiyorsa geceleri yaşayalım. Yaşayalım; yaşamaksa en uzununa talip olalım daha çok salih amel için, daha salih ameller biriktirmek için... Ve ölümse de en yiğitçesine, en şehitçesine hem de tereddütsüz talip olalım hiç ölmemek için... Randevu defterimiz hep dolu olsun....