
Hayrı söylet Rabbimiz!
Hayırlıysa söylet,
değilse susmayı öğret;
değilse sükûtu sevdir dilimize, yüreğimize, kalemimize...
Sükûtun değerli olduğu yerde susmayı
ve sözün anlam kazanacağı yerde konuşmayı nasip et.
Yalnızca sözün anlamlı olduğu yerde konuşanlardan
ve konuştuğu anlamlı olanlardan olalım hep.
Yaşantılarımıza değsin konuştuklarımız-yazdıkları
yazdıklarımızı yaşayalım,
yaşadıklarımızla yazalım.
Sana sığınırız; yapmadıklarımızı konuşmaktan-yazmaktan,
söylediklerimizi yap/a/mamaktan.
Rabbimiz!
Küfre, küffara silah olsun kalemimiz.
Denizler yaran, kurtuluşa yollar açan bir âsa olsun.
Sa’d bin ebi Vakkas’ın elinden çıkmış ok gibi olsun.
Zalimi bulan, zulmü on ikiden vuran bir taş; put kıran bir balta olsun.
Adalet bilmeyene, haksızlık edene zindan
ve hak edene darağacı olsun.
Firavunlara kafa tutan, Nemrutlara meydan okuyan yiğitlerden olsun.
Yiğit olsun, korkusuz olsun ve bu çağa arka çıkmasın asla.
Düzenin gerisinde kalmış gariplerle olsun;
mazluma kurtuluş, masuma umut olsun.
Tut kalemimizden Rabbimiz!
Yaşantılarımıza ve yaşantılara değsin konuştuklarımız-yazdıkları
yüreklere dokunsun,
yüreklere dokunacak söyleyeceklerimiz olsun.
Sözümüzü yükselt;
‘söylemezsem olmaz’ dediklerimiz kıymetli olsun,
söylemeden edemediklerimizin kıymeti olsun.
Ve dilimizin bağını-düğümünü çöz Rabbimiz!
Çöz ki, daha iyi anlasınlar bizi.
Çöz ki, daha iyi anlaşılalım.
‘Hakkını verememek’ bizden uzak olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder