“ODTÜ Yıkılsın, yerine ÜNİVERSİTE yapılsın!” Üniversite… Nasıl bir üniversite mesela? Özgürlüğün, serbestliğin rehavetiyle mücadelenin unutulduğu hatta belki hiç bilinmediği, yaşanmadığı üniversitelerden mi? Ders seçimlerinde kıstasın hiç namaz saati, mescide uzaklık olmadığı bir üniversite mi? Yetişemeyeceğini anlayınca uygun gördüğü ilk yerde “Yeryüzü mesciddir; Allahu ekber!” deyip kıyama duran öğrencilerin hiç olmadığı bir üniversite mi? Ders aralarında koşa koşa mescide gitmek nedir hiç bilmemiş; mescidlerinin kıymeti hatta bazen varlığı bilinmeyen bir üniversite mi? Derste namaza çıkmak için kapıya yakın bir yere hiç oturulmamış bir üniversite mi? Ya da ‘arkadaşlarla nöbetleşe namaza çıkmak’ nedir bilinmemiş bir üniversite mi? Sayısının azlığından ‘temsil’ hükmünde görüldüğünün bilincinde olan başörtülüleri olmayan bir üniversite mi? En ufak bir dini konu geçince ‘uzman ilahiyatçı’ kimliği giydirildiği için her daim hazır-nazır, donanımlı olma yükümlülüğü hisseden ‘sın...
Bâki kalacak birkaç hoş sadâ... Ölüp gittiğimde ardımda bir mezar taşından fazlasını bırakmak istiyorum zîrâ...