İtiraf edelim, ölen iyilerden de giden atlardan da haberimiz yok. Kardeşlerimizi vuruyorlar bir bir, kardeşlerimiz ölüyor; haberimiz yok. Ve haberimiz yok; Firavun zulmünden evlatlarını kurtarmaya çalışan anneler duasında Musalar var... Hem de belki şu an. Evet, tam da şimdi. Allah’tan başka kimsesi olmayan, son nefesine anlı şanlı şehadetler sığdıran yiğitler secdelerde duada. Ağlaya ağlaya Rabbinden yardım isteyen mazlum dualar kurşunlara diziliyor. Zalimler konuşuyor, kurşunlar koşuşuyor İslam diyarlarında. Kızıldeniz asa bekliyor. Tufanlar gemi. Yusuflar kervan. ... Tam da şimdi. Haberimiz yok. Cesetlere girmiş takım elbiseler koltuklarına kurulmuş. Sabah kahvaltı sonrası dağılan bir aile akşamı cennette etmiş. Helallik alamadan gitmiş oğullar, helal olsun diyemeden sus(turul)muş analar. Acılar kundaklara kadar sar(ıl)mış. Yaşından büyük tabutlara girmiş çocuklar. Gizli gizli ağlıyormuş babalar, hıçkırıklarını saklayamasa da... Bir kız da canına kıymış bir köşede; ‘onun ...
Bâki kalacak birkaç hoş sadâ... Ölüp gittiğimde ardımda bir mezar taşından fazlasını bırakmak istiyorum zîrâ...