Daha çocuk denecek yaştaydık evine gelen misafirine evinde kalan son bir tas çorbayla ikramda bulunmak için odanın kandilini söndüren, eşinin ve çocuklarının karnını doyurmayı yarına erteleyen ve kendisi de boş kaşığı ağzına götürüp getirerek ona eşlik eden Ebu Talha’nın örnekliğini öğrendiğimizde. Ebu Talha ve ailesi evlerine gelen misafire ikram ettikleri bir tas çorba sayesinde Allah’ın rızasıyla müjdelenmişti. Ebu Talha’yı müjdeleyen peygamber bizi de müjdeledi, “Misafir, bir topluluğa geldiğinde rızkıyla beraber gelir. Ayrıldığında da o topluluğun günahlarını bağışlatmış olarak ayrılır.” diyerek. Bütün hayatımız olduğu gibi misafir ağırlamamız ve misafirliğimiz de Allah'ın rızasını kazanmak içindir. Davetlerimiz ev düzenimizle, misafirlerimize açtığımız gönül evimizle, hassasiyetlerimizle, haremlik-selamlık prensiplerimizle ‘takva sahiplerine önderler olmak’ dualarımızdandır. Evlerimizi de buna göre düzenleriz, misafir için bir köşemiz her daim mevcuttur. Misafir rahmettir,...
Bâki kalacak birkaç hoş sadâ... Ölüp gittiğimde ardımda bir mezar taşından fazlasını bırakmak istiyorum zîrâ...