Niyet ettim Allah rızası için bayram temizliğine... Önce faziletinin bütününe talip olduğum bir abdest alıyorum. Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm gibi. Hani demişti ya, “Kim benim gibi abdest alırsa geçmiş günahları affedilir.” (1) Ellerimi yıkıyorum, ellerimin tuttuğu her günah akıp gitsin diye... Yüzümü yıkıyorum, gözlerimin baktığı ne haram varsa hepsi temizlensin; ağzımı yıkarken dilimin değdiği bütün haramların, bütün gıybetlerin izleri aksın gitsin diye... Ve kulaklarım, işittiği ne haram varsa, içine içine fısıldanan ne kötülük varsa hiçbir iz kalmasın. Ayaklarımı yıkıyorum; üstüne üstüne yürüdüğü, kaçmadığı bütün günahların kalıntılarından arınsın diye... "Suyu temizleyici, İslâm’ı da nur kılan Allah’a hamdolsun."(2) Kalbimi nasıl parlatacağımı düşünüyorum sonra. Hiçbir deterjan işe yaramayacak muhakkak. Boynunu büküyor kalbim; “Rabbim! Meleklerin yıkasın her türlü kirimi, isimi, pasımı, lekemi...” Kıbleye yöneliyorum, yönümü Allah’a dönüyorum. İki reka...
Bâki kalacak birkaç hoş sadâ... Ölüp gittiğimde ardımda bir mezar taşından fazlasını bırakmak istiyorum zîrâ...