“Sonra Kitab'ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur.” Fatır-32 Dünyaya, kendi dünyasına da başka dünyalara da, faydası olmayan Müslümanlığımız; katlayıp kenara koyduğumuz seccadede bıraktığımız namazımız; bir şeylere güç yetiremediğimiz anlard a, zor zamanlarımızda dilden bırakmadığımız duamız ya da idrakımıza, kulluk seviyemize bir artısı olmayan, ruhumuza dokunmayan oruçlarımız değil Allah’ın bizden istediği... O’nun bize emrettiği, hedef koyduğu; ‘hayırlarda yarışıp öne geçmek; en öne geçmek için hayırlarda yarışmak; en öndekilerle yarışmak’... Müslümanın hayatının merkezinde Kur’an vardır. Müslüman Kur’an eksenli yaşar. Tamamıyla Kur’an’ın hâkim olduğu, Allah’a teslim olunmuş bir hayat yaşar. Çağın vebalarına yakalanmadan, çağın komplekslerine kapılmadan, çağın putlarına köle olmadan, her işinde imanından gelen bir öl...
Bâki kalacak birkaç hoş sadâ... Ölüp gittiğimde ardımda bir mezar taşından fazlasını bırakmak istiyorum zîrâ...